Odak Noktamız; Dışarıda ABD İstihdamı, İçeride Enflasyon

31 Tem 2023, Pazartesi

ABD : Geçtiğimiz hafta FED’in Temmuz ayı FOMC toplantısını geride bıraktık. FED beklenildiği gibi faizi 25 bp artırarak federal fon oranını %5.25-%5.50 düzeyine yükseltti. Tabi gözler ilk olarak faiz karar metni ve sonrasında da Powell’ın yapacağı konuşmadaydı. Powell’ın konuşması öncesi yayınlanan faiz karar metninde bir önceki aya göre neredeyse hiçbir değişiklik yoktu. Özellikle de metinde “durma noktasına yakınız” olarak yorumlanabilecek doğrudan ya da dolaylı bir sözlü yönlendirme de olmayınca, Powell’ın yapacağı konuşma daha da önemli hale geldi. Faiz kararı ve faiz karar metnine piyasa neredeyse hiç tepki vermeyerek Powell’ı bekledi. Powell sahneye geldi ve Eylül ayında ek bir faiz artışı için kapıyı tam kapatmayarak “veri bağımlı” hareket edeceklerinin altını çizdi. Bu bağlamda Powell “Eylül ayındaki toplantıya kadar 8 haftamız var ve biz bu sürede 2 tarım dışı istihdam, 2 enflasyon verisi ve daha birçok veri alacağız, haliyle gelen veriler Eylül’de faiz artırmamızı gerektirirse artırırız, sabit tutmamızı gerektirirse de sabit tutarız” dedi. Powell’ın konuşmasına piyasa sınırlı olsa da pozitif tepki verdi. Çünkü Powell’dan sabit tutarız cümlesini bir kere duymuştu piyasa. Yine Powell son gelen enflasyon rakamlarının da iyi olduğunu söyleyince bu da piyasaya ekstra moral oldu. Ayrıca Powell’ın FED ekonomistlerinin ABD ekonomisi için bir resesyon öngörmediğini dile getirmesi de bir diğer önemli noktaydı. Tüm bu gelişmeler sonrasında Powell her ne kadar Eylül ayında faiz artışını tam olarak masadan kaldırmamış olsa da, piyasa FED’in bundan sonraki sürede artık faiz artırmayacağını, haliyle faiz artırım konusunda FED’in artık durduğunu fiyatlamaya devam etti. Swap tarafında Eylül’de pas geçme olasılığı %80 olasılıkla fiyatlanırken, 25 bp gelme olasılığı ise %20 olarak fiyatlanıyor.  FED’den bir daha hiç faiz artışı beklemeyen piyasa ilk faiz indiriminin Mayıs 2024 toplantısında geleceğini fiyatlıyor. Hemen görüşümü belirteyim; açıkçası yılın geri kalanında FED gerekirse ek bir faiz artışı daha yapabilir, ben yine piyasa kadar artık faiz artışları durdu noktasında değilim. Bu nedenle bundan sonra gelecek olan başta enflasyon ve PCE verisi olmak üzere enflasyon öncü göstergeleri (reel gelir, reel tüketim, perakende satışlar vb.), işgücü piyasası verileri (açık iş ilanları (JOLTS), ortalama saatlik gelir ve kazançlar, istihdam ve işsizlik verileri vb.) ile ekonomik büyüme ve büyüme öncü göstergeleri daha da önemli hale geldi. Eğer FED bu verilerde enflasyondaki gidişata ilişkin iyileşme göremez ise ek bir faiz artışı daha masada olacaktır. Bu nedenle iyi (kötü) gelen veriler agresif (güvercin) FED fiyatlandırmasını güçlendirerek ek faiz artışı olasılığını daha artıracaktır (azaltacaktır). Bu konuda son söz olarak Jackson Hole toplantısı FED’in geri kalanında izleyeceği politikanın netleşmesi adına önemli olacaktır.

FED’in Eylül 2023 Toplantısında Olası Faiz Oranı Düzeyleri

FAİZ

Kaynak: https://www.cmegroup.com/markets/interest-rates/cme-fedwatch-tool.html

FED faiz kararı sonrasında Perşembe günü gelen ABD 2. çeyrek büyüme rakamının %2.4 ile beklenti üstü (beklenti %1.8’di) gelmesi de ekonominin hala güçlü olduğunun çok açık göstergesi. Öte yandan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Fiyat Endeksi’nin de 2. çeyrekte %2.2 beklentilerin altında (beklenti %3, bir önceki çeyrekte %4.1’di) kalmış olması da enflasyon adına sevindirici. Yine aynı gün gelen Haziran ayı dayanıklı mal siparişlerinin de beklenti üstü gelmesi ve yine haftalık işsizlik maaşı başvurularının 221 bin ile hem beklentinin hem de geçen haftanın da altında gelmesi de işgücü piyasasının güçlü olduğunun teyidi oldu. Yeri gelmişken hemen belirteyim Atlanta FED ABD ekonomisinin 3. çeyrekte %3.5 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bir diğer deyişle ekonomiye ilişkin tahminler hala sıcak bir ekonomiye işaret ediyor.

fed

Kaynak: https://www.atlantafed.org/cqer/research/gdpnow

Bu hafta ABD’den Pazartesi Chicago Satın Alma Müdürleri Endeksi verisini alacağız. Salı günü de Temmuz ayı ISM Hizmet PMI verisinde geçen aya göre kısmi bir yükseliş beklentisi var. Salı günü açıklanacak olan açık iş ilanları verisi yani JOLTS artık daha da önemli hale geldi. Powell son FOMC toplantısında bu veriye atıf yaparak, bir iyileşme var ama istediğimiz düzeyde değil dedi. Bu nedenle bu veride iyi ya da kötü yönde bir sürpriz volatiliteyi çok artırabilir. Yine Çarşamba günü gelecek olan ADP özel sektör tarım dışı istihdam verisi de fiyatlamalar üzerinde etkili olacak bir diğer önemli veri olacak. Perşembe günü de haftalık işsizlik maaşı başvurularının yanı sıra fabrika siparişleri ile ISM Hizmet PMI verilerini takip edeceğiz.
ABD’de asıl önemli gün Cuma olacak. Cuma günü tarım dışı istihdam raporu (TDI) açıklanacak. Rapora göre tarım dışı istihdamın 184 bin olarak (geçen ay 209 bindi) gerçekleşmesi beklenirken, işsizliğin de %3.6’da kalarak bir değişme göstermesi beklenmiyor. Maaş bazlı enflasyon için öncü gösterge olarak kabul edilen ortalama saatlik kazançların %0.3 (geçen ayki artış %0.4) olarak açıklanması bekleniyor. Bu beklentilerin yanında olurda yıllık ücret artışlarını yansıtan ortalama saatlik gelirler de geçen ayki değeri %4.4’ün altında açıklanırsa, tüm gelen verileri piyasa işgücü piyasasının soğuduğu yönünde fiyatlayarak, Eylül ayında pas geçme olasılığını daha da güçlendirecektir. Cuma günü TDI raporu nedeniyle volatilite de artış olabilir. Tarım dışı istihdam ile ortalama saatlik kazanç ve gelirler beklenenden daha fazla gerileme (beklenenden yüksek gelirse) gösterirse, Eylül’de pas geçme gelme olasılığı daha da artar (azalır) ve riskli varlıklara ve kıymetli madenlere alım (satış) gelebilir. Bu bağlamda altın içinde kısa vadede TDI raporu bir hayli önemli.

Avrupa : Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası’da (ECB) Temmuz toplantısında beklendiği gibi 25 bp faiz artışına gitti. Ama tabi piyasada asıl merak edilen Eylül ayında da ECB’den bir faiz artışı gelip gelmeyeceği idi. Bu nedenle Lagarde’ın konuşması bir hayli önemliydi. Tam da bu noktada Lagarde’da tıpkı Powell gibi bundan sonraki toplantılarda veri bağımlı gideceklerini ve aynı zamanda Eylül ayındaki toplantı için açık fikirli olduklarını dile getirdi. Bir diğer deyişle Eylül’de gerekirse artırırız, gerekirse sabit tutarız minvalinde bir sözlü yönlendirme de bulundu. Açıkçası Eylül ayındaki toplantı için ek bir faiz artışı konusunda ECB’nin FED’den daha istekli olabileceği düşünüldüğünden Lagarde’ın bu sözlü yönlendirmesi beklenen kadar şahin olmadığı anlamında sürpriz olarak yorumlandı. Piyasaya göre son dönemde başta Almanya olmak üzere Euro bölgesine ait ekonomik büyüme öncü göstergelerindeki kötüleşme ECB’nin daha şahin olması önündeki en büyük engel olsa gerek. Haliyle ECB kanadında da Eylül ayı için belirsizlik devam ediyor. Ama piyasa Lagarde’ın son açıklamaları sonrasında yılın geri kalanında şahin bir ECB olmayacağını düşünmeye başladı.
Bu hafta Pazartesi Euro bölgesi Temmuz ayı enflasyon verisini takip edeceğiz. Yıllık bazda manşet TÜFE’nin %5.5’den %5.3’e ve katı olarak görülen çekirdek TÜFE’nin ise %5.5’den %5.4’e düşmesi bekleniyor. Yine aynı gün Euro bölgesi genelinin 2. çeyrek büyüme rakamları da en az enflasyon kadar önemli olacak. Perşembe günü de hem ülkeler hem de Euro bölgesi geneli için hizmet ve bileşik PMI verileri 3. çeyreğin ekonomik görünümüne ilişkin ilk işaretleri sunacak. Yine aynı gün Euro bölgesi ÜFE rakamları da takip edilecek. Cuma günü de Almanya fabrika siparişleri ile Fransa, İspanya ve İtalya’nın sanayi üretimi verileri gelecek.

Asya : Geçtiğimiz Cuma Japonya Merkez Bankası (BOJ) Temmuz ayı faiz kararını açıkladı. Karar öncesi piyasada BOJ’un bu toplantıda ultra gevşek para politikasını sonlandırabileceğine dair spekülasyonlar nedeni ile karar bir hayli önemli hale gelmişti. BOJ politika faizini -%0.10’da sabit tutmaya devam etti. Fakat BOJ getiri eğrisi kontrolü politikasına ince ayar yaparak kontrol sınırlarını katı bir sınır olarak değil bir referans olarak kabul edileceği dile getirdi Böylelikle getiri eğrisi kontrol politikası daha esnek hale getirilmiş oldu. Karar sonrası yen dolar karşısında %1’e yakın değer kazansa da atılan adım yeterince şahin bulunmadığı için yen bu kez dolar karşısında değer kaybederek dolar/yen paritesi 141.1’e kadar yükseliş kaydetti. Getiri eğrisi kontrolündeki esneme ile Japonya 10 yıllık tahvil getiri Cuma günü %26 yükselterek getiri eğrisinin üst bandı olan %0.50’nin üzerinde %0.57’ye kadar yükselti. Japon 10 yıllıklarındaki bu yükseliş başta Asya ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülke 10 yıllık tahvil getirilerinde yukarı yönlü baskı yarattı.
Bu Pazartesi Asya’da Çin’in Temmuz ayı imalat ve bileşik PMI verileri ile haftaya başlangıç yapacağız. Salı günü yine Çin’in Caixin imalat PMI takip edilecek. Çin’den gelecek bu veriler Çin’de düzensiz devam eden toparlanmanın nasıl ilerlediğine dair ek kanıtlar sunacak.

Türkiye : İçeride geçtiğimiz haftanın en önemli başlığı Perşembe günü yapılan TCMB enflasyon raporu sunumuydu. Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan’ın piyasa ile ilk iletişimi olacağından oldukça önemliydi. Sayın Erkan’ın sunumdan tam not alarak piyasaya güven verdi. Başkan’ın enflasyon konusunda teknik altyapısının iyi olması, akıcı konuşması, hemen her soruya nezaketli bir biçimde yanıt vermesi ve daha da önemlisi sunduğu analizlerin gerçekçi olması piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Sunumda olumlu karşılanan en önemli kısım yılsonu enflasyon tahminlerinin oldukça gerçekçi olmasıydı. Bu bağlamda 2023 yılı sonu için yılsonu enflasyon tahmini %22.3’den %58’e revize edilirken, 2024 yılsonu enflasyon oranı da %8.8’den %33’e ve 2025 yılı için %5 olan yılsonu enflasyon tahmini %15’e revize edilmiş. Haliyle bu gerçekçi tahminler ve şeffaflık adına atılan adımlar Merkez Bankası kredibilitesine olumlu yansıyacaktır.

enflasyon

Olumlu notlanan sunum sonrasında piyasanın kafasında bazı soru işaretleri de oluşmadı değil. En temel sorgulama %60’lara kadar yükselecek enflasyon ile kademeli artırılan ve kademeli yani düşük hızda artırılmaya devam edilecek politika faiz artışıyla nasıl mücadele edileceği ile ilgili oldu. Bu noktada piyasaya göre sene içinde maksimum %20’ye ulaşacak tepe politika faizi oldukça yetersiz kalıyor. Hafize Gaye Erkan’a bu soru sunum sırasında da soruldu. Başkan enflasyonla mücadelede sadece politika faizini kullanmadıklarını, seçici kredi ve miktarsal sıkılaşma gibi diğer enstrümanlarla birlikte bütüncül bir yaklaşım içinde politika uyguladıklarını dile getirdi. Ez cümle sadece politika faizine odaklanmayın dedi. Buna rağmen piyasa politika faiz artışının yeterliliği konusunda çok ikna olmuşa benzemiyor. Bu konu ile ilgili tartışmanın Merkez Bankası’nı zorlayacağını düşünüyorum.
Sunumda eleştiri alan bir diğer kısım da Hafize Gaye Erkan’ın mevduat faizlerinin düşüşe geçerek politika faizine yakınsamasını uygulamaya konan para politikasının bir başarısı olarak sunması oldu. Piyasaya göre rasyonele dönüş noktasında bu iki faiz arasında bir yakınsama olacaksa, bu Merkez Bankası’nın politika faizini yükseltmesiyle olmalı.

Tam da bu noktada bir diğer yoğun sorgulama da mevduat faizlerinin gerilemesi ve enflasyona göre düşük seviyelerde kalabileceği beklentisi ile nasıl olacak da TL varlıklar daha cazip hale gelebilecekti. Politika faizi düşük düzeylerde kalmaya devam edeceğinden düşük mevduat faizleri dolarizasyonu yeniden tetikleyebilir endişesinin de gündeme geldiğini görüyoruz. Aynı zamanda düşük mevduat faizleri KKM’den çözülmenin önündeki en büyük engel olabilir endişesi sunum sonrası tartışılan önemli noktalardan biri oldu.
Bu tartışmalar sürerken Perşembe gecesi Resmi gazetede Merkez Bankası başkan yardımcılarının değiştiği haberini aldık. Yeni başkan yardımcılarından özellikle de Cevdet Akçay hoca başta olmak üzere her üçünün de liyakatli ve aynı zamanda para politikası ve makroekonomi konusunda uzman isimler olması piyasada olumlu karşılandı. Bu atama Perşembe günkü enflasyon raporunun olumlu yönünü güçlendirerek Cuma günü CDS’in 400 puanın altına inmesine neden oldu. Cuma günü CDS’teki bu geri çekilme ile bankacılık endeksi öncülüğünde BİST-100 seviye ve işlem hacmi rekoru kırdı. BİST-100 haftayı %5.6’lık yükselişle tamamlarken hem CDS’teki geri çekilme hem de iyi gelen Akbank ve Garanti Bankası bilançoları ile bankacılık endeksi haftayı %12’lik yükselişle kapadı.
Bu hafta Salı günü içeride Temmuz ayı imalat PMI verisini takip edeceğiz. İçeride veri akışı anlamında en önemli gün Perşembe olacak. Perşembe günü Temmuz ayı TÜFE ve Yİ-ÜFE verileri açıklanacak. Temmuz ayında döviz kurundaki artış, KDV ve ÖTV zamları ile ücret ve maaş zamlarının da aylık bazda oldukça güçlü bir TÜFE rakamı ile karşılaşabiliriz. Hem bu etkiler hem de baz etkisinin sona ermesiyle %38.2 olan yıllık TÜFE’de bu ay yükselişe geçecektir.

Arşiv

MetaTrader 5 uygulaması, tüm cihazlarınız için ücretsiz

HEMEN İNDİR

Düşük fiyat farkı (spread) ve gecelik faizle (swap) işlem yapın

Manipüle edilemeyen, derinlikli bir piyasada anlık yatırım yapın

Kaldıraçlı işlem ve hedging'le döviz/sektör riskini sigortalayın

Hemen Türkiye’nin Forex Şirketi’nde yatırıma başlayın