Merkez Bankaları Yol Ayrımında

24 Kas 2023, Cuma

Gelişmiş ülke merkez bankalarından, ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) planlı takvime göre Aralık ayında faiz kararlarını alacağız ve merkez bankaları özelinde yılı tamamlayacağız. Ardında 2024 yılı için yeni projeksiyonlar ve stratejiler oluşturmaya başlayacağız. Özellikle, gelişmiş ülke merkez bankalarının fiyat istikrarını sağlamak adına 2022 ve 2023 yıllarında sıkılaştırıcı politikalara yöneldiğini görmeye devam ediyoruz. Uygulanan sıkılaşma politikalarının gecikmeli etkileri, enflasyon üzerinde hissediliyor. Fakat enflasyonda gelinen seviyeler, gelişmiş ülke merkez bankalarının hedeflerinin hala çok üzerinde olduğu gözüküyor. Gelişmiş ülke merkez bankalarının son toplantılarında faiz artırımı yaklaşımına ara vermeye başladığı ve daha çok bekle-izle ve analiz et politikalarına yöneldiğini görmekteyiz. Peki bundan sonra gelişmiş ülke merkez bankalarının 2024 yılında faiz patikasına bakış açısının nasıl şekilleneceği ve hangi makro ekonomik göstergenin tercih sırasında ön plana çıkacağı ise merak konusu. İçinde bulunduğumuz dönem ve ilerleyen sürece yönelik artan belirsizlikler hem merkez bankalarının karar alma süreçleri açısından hem de piyasaların verebileceği tepkiler noktasında zorlu bir dönemi işaret ediyor. Düzenlenen ve sürekli güncellenen yurt dışı anketlere baktığımızda, piyasalarda gelişmiş ülke merkez bankalarının (Fed, ECB ve BoE) faiz artırım sürecinin artık sonuna geldiğini ve 2024 yılının ikinci çeyreği itibariyle faiz indirimlerine gidebilecekleri yönünde ki beklentilerinin arttığı gözlemleniyor.
Diğer önemli bir riskte gelişmiş ülke merkez bankalarının politika faizlerini uzun zaman sonra tarihi zirve seviyelere taşırken, enflasyonun bankaların hedeflediği düzeyin çok uzağın olmaya devam etmesidir. Bazı gelişmiş ülke merkez bankaları yetkililerinin yaptığı, “enflasyonda zafer ilan etmek için çok erken” vurgusunun içinde bulunduğumuz ve ilerleyen dönem açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Son dönemde açıklanan enflasyon verilerini incelediğimizde, ağırlıklı olarak manşet veride yaşanan ivme kaybında baz etkisinin önemli bir rol üstlendiğini görmekteyiz. İç talep hala canlı olmaya devam ederken, gelişmiş ülkelerde enflasyon sepeti içerisinde belirgin ağırlıkları olan gıda ve enerji gruplarına yönelik eğilimler ise belirsizliğini korumaya devam ediyor. Enflasyon özelinde, merkez bankaları yetkililerini düşündüren kısmın, manşet verinin içerisinde bazı ürün gruplarının çıkarıldığında elde edilen daha ham dediğimiz çekirdek enflasyon verilerinde, hala katı seyrin devam etmesinin olduğunu düşünüyoruz. İlerleyen dönemde, çekirdek enflasyonun gelişimine yönelik, birçok haber akışı ve analiz görmeye devam edebileceğimiz kanaatindeyiz.
2022 yılının son çeyreğinden itibaren çok fazla yurtdışı basında haber akışları içerisinde gördüğümüz resesyon veya stagflasyon olgusunun 2024 yılında nasıl şekilleneceği yada ülkeler özelinde gündeme gerçekleşip/gerçekleşmeyeceği önemli olacak. Çünkü, gelişmiş ülke merkez bankaları politika yapıcıları, tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında, enflasyonda ivme kaybı konusunda üyeler arasında fikir ayrılığı yaşanmaya devam ederken, faizlerin değişmemesi gerektiği ve yüksek faiz ortamının korunması hususunda büyük ölçüde görüş birliğinin sağlandığı görülüyor. Mevcut dönemde, gelişmiş ülkelerin toplam borçlarının artmaya devam ettiği gözlemlenirken, faiz ortamının süresi ve miktarının politika yapıcılar tarafından önemle dizayn edilmesi gerekmektedir. Merkez bankalarının fiyat istikrarını sağlamak için faiz yaklaşımı dışında farklı enstrümanlara sahip oldukları bilinmektedir ve ihtiyaç duyulması durumunda bu uygulamaları aktif olarak devreye aldıklarını görmekteyiz.

Grafik-1: Fed, ECB ve BoE Politika Faiz Oranı (%)

 

enflasyon

 

Grafik-2: ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere Enflasyon Rakamları (%)

 

enflasyon

 

Değerlendirme:

Gelişmiş ülke merkez bankaları açısından 2024 yılının ilk yarısının zorlu geçeceğini düşünüyoruz. Özellikle, merkez bankalarının yıl içerisinde faiz-enflasyon ve büyüme sarmalı içerisinde hangi göstergenin önem derecesini daha çok dikkate alacaklarını izleyeceğiz. 2020 yılında yaşanan COVID-19 pandemisin de gelişmiş ülke merkez bankaları ana önceliğinin fiyat istikrarı olmasına karşın istihdamı önem derecesinde ilk sıraya taşımışlardı. Yaşanan gelişmeler neticesinde, hem merkez bankaları hem de hükümetler genişlemeci politikalara yönelirken, bu politikaların olumsuz yansıması olarak enflasyonun tekrardan güç kazandığını görmüştük. Daha sonrasında, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gelişmeler, güç kazanmaya başlayan enflasyon açısından itici bir kuvvet olarak ön plana çıkmıştı. Bu bağlamda, 2024 yılı içerisinde olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde merkez bankalarının bu sarmalı nasıl yönetebileceğini anlamaya çalışacağız. Şunu da belirtmekte fayda var, faiz-enflasyon ve büyüme sarmalını yönetmek ve istenilen hedeflere ulaşmaya çalışmak sadece merkez bankalarının görevi yada sorumluluğunda değildir. Merkez bankaları ve hükümetlerin birlikte çalışması, eşgüdümlü politikalar üretmesi gerekmektedir.

Arşiv

MetaTrader 5 uygulaması, tüm cihazlarınız için ücretsiz

HEMEN İNDİR

Düşük fiyat farkı (spread) ve gecelik faizle (swap) işlem yapın

Manipüle edilemeyen, derinlikli bir piyasada anlık yatırım yapın

Kaldıraçlı işlem ve hedging'le döviz/sektör riskini sigortalayın

Hemen Türkiye’nin Forex Şirketi’nde yatırıma başlayın