FED 0,50 Artışla, 2022’yi 4,50’den Kapatacak

14 Ara 2022, Çarşamba

Geçen hafta Pazartesi ABD’den gelen ISM imalat dışı PMI verisinin 56.5 ile (beklenti 53.3, geçen ayki veri 54.4) hem geçen ayın hem de beklentilerin üzerinde gelmesi ile “faiz artışları sonucunda reel piyasada da yeterince soğuma emaresi yok, bu nedenle FED daha da agresifleşebilir” fiyatlaması ile piyasada risk iştahında çok ciddi bir azalış yaşandı. Bu azalmayla ABD endekslerine Pazartesi günü itibariyle çok sert satış geldiğini gördük. Salı günü ABD’de bu kez farklı bir nedenle de olsa satışların devam ettiğini gördük. Salı günü JP Morgan, Bank of America, Morgan Stanley ve Goldman Sachs gibi büyük ABD’li yatırım bankalarından gelen resesyona ve işten çıkarmalara dair rapor ve sözlü yönlendirmeler sonrasında bu kez piyasaları “resesyon endişelerinin sarması” piyasalara Salı günü asıl satış getiren unsur oldu. Salı günkü satış Çarşamba da aynı endişelerle devam etti. Fakat Perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvurularının beklenti üstü gelmesiyle bu kez endeksler yükselişe geçti. Piyasa Perşembe günü işsizlik maaşı başvurularının beklenti üstü gelmesiyle “işgücü piyasası soğuyor, haliyle FED’in gereğinden fazla faiz artırmasına gerek kalmayacak” fiyatlaması yaparak (rasyonel bir fiyatlama olduğunu düşünmesek de) risk iştahının artmasına neden oldu. Bu fiyatlama ile endekslere ve kıymetli madenlere bu kez alım gelirken dolar endeksi ve ABD 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil faizlerinde de geri çekilme gördük.

Gelelim ABD’de Cuma gününe. Bildiğimiz gibi Cuma günü ABD Kasım ayı ÜFE verilerini karşıladık. Manşet ÜFE aylık %0.3 (beklenti %0.2) yıllık ise %7.4 (beklenti %7.2) olarak gerçekleşirken, çekirdek ÜFE’de aylık %0.4 (beklenti %0.2) yıllık olarak da %6.2 (beklenti %5.9) olarak açıklandı. Veri açıklanır açıklanmaz piyasada risk iştahında ciddi bir azalma gördük. Bunun sebebi hem manşet hem de çekirdek enflasyon verilerinin hem aylık ve hem de yıllık bazda beklenti üstü gelmesiydi. Piyasa geçen ay beklentilerin altında gelen TÜFE ve ÜFE verileri sonrasında bundan sonraki süreçte enflasyonda çok hızlı bir geri çekilme ivmesi beklediğinden beklenti üstü gelen verilere olumlu tepki vermedi. İlk satış sonrası endeksler bir miktar artıya geçse de Cuma gününü ekside kapadığını gördük.

Şu sorunun cevaplanmaya muhtaç olduğunu düşünüyoruz; Cuma günü açıklanan ABD ÜFE verisi aslında bize gerçekte ne anlatıyor? İlk olarak şu tesbitle başlayalım, ÜFE verisinde iyi ve kötü olarak nitelendirebileceğimiz noktalar var. Kötü yan elbette ki piyasanın da fiyatladığı üzere hem manşet hem de çekirdek rakamların beklenti üstü gelmiş olması. Bu durum aslında bize göre beklenir bir durum. Çünkü bizim baz senaryomuza göre ABD’de enflasyonda bir geri çekilme olsa da bu geri çekilme kalıcılık etkisi nedeniyle çok hızlı gerçekleşmeyecek. Ama yukarıda da değindiğim gibi enflasyondaki geri çekilme konusunda piyasa –ki özellikle de Wall Street yatırımcısı- çok fazla iyimser beklentilere sahip olması moralleri bozan asıl unsur oldu. ÜFE’de iki gelişmeyi olumlu karşılıyoruz. İlki yıllık manşet ÜFE’nin %8.1’den %7.2’ye geri çekilmesi olurken yıllık çekirdek ÜFE’nin de yıllık bazda %6.9’dan %6.2’ye geri çekilmesi oldu. Yani yıllık bazda ÜFE bir önceki aya göre düşüş sergilemiş. Böylelikle manşet ÜFE son 6 aydır düşüş ivmesini sürdürüyor. Açıklanan rakamlarda olumlu karşıladığımız bir diğer nokta da hem manşet hem de çekirdek ÜFE’nin aylık momentumunda bir düşüş ivmesi olmasa da yükseliş ivmesinin de olmaması yani enflasyonda bir güçlenme olmaması. Bu FED adına sevindirici ve rahatlatıcı bir durum. Bildiğimiz gibi FED enflasyon rakamlarında ilk olarak aylık enflasyondaki momentumun seyrine çok dikkat ediyor.

Cuma günü ABD’de ayrıca Michigan Üniversitesi’ne ait kısa dönem ve uzun dönem enflasyon beklentileri verilerini karşıladık. Kısa vadeli enflasyon beklentilerinde bir düşme gerçekleşirken uzun vadeli enflasyon beklentilerinde ise geçen aya göre bir değişme söz konusu değil. Özellikle kısa vadeli enflasyon beklentilerindeki bu geri çekilme enflasyondaki rahatlama adına olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Fakat yine Cuma günü açıklanan Michigan Üniversitesi’ne ait tüketici beklentileri, tüketici hissiyatı ve mevcut koşullar gibi ekonomik tüketici harcamaları ve ekonomik büyüme için öncü kabul edilebilecek verilerin de beklenti üstü gelmesi bu kez risk iştahı açısından olumsuz değerlendirilebilecek ve “iyi veri kötü piyasa” yaratabilecek türdeydi. Çünkü açıklanan her 3 veri de ekonomide canlılığa haliyle enflasyonun yüksek kalabileceğine işaret ediyor. Sözün özü Cuma günü Michigan Üniversitesi’nden gelen verilerinde karışık fiyatlamaya işaret ettiği söylenebilir.

Tüm bu gelişmeler sonunda bu hafta başı itibariyle risk iştahının düşük olduğunu söyleyebiliriz. Pazartesi günü itibariyle FED’in bu hafta Çarşamba günü faizi 50 bp artıracağı ve böylelikle 2022 yıl sonu için faiz oranını 4.25-4.50 seviyesine yükselteceği %74.7 olasılıkla fiyatlanıyor. Ayrıca FED’in Şubat 2023’te 50 bp ve Mayıs 2023’te 25 bp’lik artış sonrasında 2023’te tavan faizi 5.00-5.25 aralığına çıkarması ve hemen ardından Temmuz ve Eylül 2023’teki 25’er bp’lik indirimlerle faiz oranının 2023 yılının sonunda 4.50-4.75’e indireceği fiyatlanıyor.

FED’in 14 Aralık toplantısı için hedef faiz oranı olasılıkları

ABD tarafında bu Salı Kasım ayı TÜFE verileri açıklanacak. ABD’de Kasım ayında manşet bazda yıllık enflasyonun %7.7’den %7.3’e yıllık çekirdek enflasyonun ise %6.3’ten %6.1’e geri çekilmesi bekleniyor. Aylık bazda da hem manşet hem de çekirdek tarafta %0.3’lük bir artış beklentisi hâkim. Gerçekleşmenin bu yönde olması durumunda risk iştahında ciddi bir artışla endekslere alım gelmesini ve dolar endeksinde de geri çekilme ihtimalini güçlü görüyoruz. Madalyonun diğer yüzünde enflasyonda bir artış olması durumunda ise risk iştahında ciddi azalmayla endekslerde satış hızlanabilir. Bu noktada enflasyon beklenti üstü gelse bile FED’in bir gün sonraki toplantıda 50 bp faiz artırım ihtimalinde bir değişme olacağını düşünmüyoruz. FED’in faiz kararından ziyade açıklanacak ekonomik projeksiyonlar ile Powell’ın yapacağı konuşmanın fiyatlamaların asıl unsuru olacağını düşünüyoruz. Bu noktada ekonomik projeksiyonlarda özellikle 2023 yılına ilişkin faiz oranı ve ekonomik büyüme beklentilerinin ne yönde revize edildiği risk iştahı açısından bir hayli önemli olacaktır.

Bu hafta 15 Aralık Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) da Aralık ayı faiz kararı açıklanacak. Son gelen beklenti altı tüfe ve üfe verilerini ve aynı zamanda ECB üyelerinin sözlü yönlendirmelerini göz önüne aldığımızda AMB’den de Perşembe günü 50 bp’lik bir faiz artışı bekliyoruz. Bu durumda Lagarde’ın söylemleri ana fiyatlamayı belirleyici olacaktır. Bu noktada da resesyonun eşiğinde olan Euro bölgesi göz önüne alındığında Lagarde’ın da çok şahin olması beklenmiyor. Böyle bir gerçekleşme olması durumda AMB faiz kararı sonrasında piyasa fiyatlamaları üzerinde çok etki beklememek gerekir. Ama olur da Perşembe günü AMB’den 50 bp yerine 75 bp’lik bir artış gelirse FED’in de 50 bp artış yapacağı varsayımı altında dolar endeksinde gerileme Euro/dolar paritesinde de 1.0620 üzeri fiyatlamalar görme ihtimalimiz bir hayli kuvvetli olacaktır.

Yine bu Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası’da (BOE) Aralık ayı faiz kararını açıklayacak. BOE’nin de 50 bp’lik artırım ile politika faizini %3’den %3.50’ye çıkarması bekleniyor. Bankanın önümüzdeki döneme ilişkin yaşanması muhtemel resesyon riskine ilişkin vurgularının dozu önemle takip edilecek gelişmeler arasında olacak.

Yurt içinde de hafta başında enflasyon Kasım ayı enflasyon oranı açıklandı. Yıllık TÜFE beklentilerin bir miktar altında %84,3 olarak açıklanırken aylık enflasyon ise %2.8 olarak açıklandı. Böylelikle yıllık enflasyon baz etkisi nedeniyle geçen ayki %85.5’lik zirvesinden sınırlı da olsa geri çekilmiş oldu. Özellikle Aralık ve Ocak ayında yıllık baz etkisinin çok daha güçlü bir biçimde ortaya çıkması bekleniyor. Böylelikle piyasa bu yılın sonunda enflasyonun %70-75 aralığında gerçekleşeceğini fiyatlıyor. Baz etkisi kaynaklı düşüş ile birlikte Mart 2023 gibi TÜFE’nin %50’lere geri çekilmesi bekleniyor. Yine Yİ-ÜFE’de de Kasım ayında özellikle aylık bazda enerji fiyatlarındaki geri çekilmenin yanı sıra son aylarda döviz kurlarındaki geri sabit halinde etkisi ile geçen ay %157.6’lık düzeyden bu ay %136.02 düzeyine güçlü bir geri çekilme görüldü. Bu hafta Pazartesi içeride Ekim ayı cari açık ve işsizlik verisi takip edilecek. Salı günü Ekim ayı sanayi üretimi ve perakende satışlar, Perşembe günü Kasım ayı bütçe dengesi verileri ile Cuma günü TCMB Piyasa katılımcıları anketi içeride piyasanın radarında olacak veriler ve gelişmeler olacaktır.

Arşiv

MetaTrader 5 uygulaması, tüm cihazlarınız için ücretsiz

HEMEN İNDİR

Düşük fiyat farkı (spread) ve gecelik faizle (swap) işlem yapın

Manipüle edilemeyen, derinlikli bir piyasada anlık yatırım yapın

Kaldıraçlı işlem ve hedging'le döviz/sektör riskini sigortalayın

Hemen Türkiye’nin Forex Şirketi’nde yatırıma başlayın