28 Kasım-2 Aralık Haftası Türkiye Gündemi ve Küresel Olaylar Hakkında

05 Ara 2022, Pazartesi

28 Kasım – 2 Aralık Haftasında Yaşananlar ve Bu Hafta Beklememiz Gerekenler

 

TÜRKİYE

28 Kasım – 2 Aralık haftasında Türkiye’de az ama öz veriler yer aldı bir nevi. 29 Kasım’da Türkiye ekonomik güven endeksi bir önceki verisi 97,10 iken 96,90 ile düşüş gösterdi. Aynı gün yayınlanan Ekim ayı dış ticaret açığı ise yine artış gösterdi.  Yayınlanan TÜİK verileri incelendiğinde ise geçmiş zamanlardaki açığın sebebi ithalatın ihracatın çok üzerinde kalması oldu. Ekim ayında ihracat %3,0 iken ithalat %31,4 olarak açıklandı. Bir önceki senenin aynı dönemi, Ocak ve Ekim arası dokuz aylık süre içinde değerlendirme yapacak olursak ihracat %15,4 ve ithalat %39,4 oranlarıyla artış gösterdi. 2021 Ekim ve 2022 Ekim ayları karşılaştırıldığında dış ticaret açığı %421,7 ve geçen senenin Ocak-Ekim ayları karşılaştırıldığında ise %168,3 ile artış göstermiştir. İthalat ve ihracat arasındaki denge -7,9 olarak az bir ‘düşüş’ ile açıklanmış olsa da hala çok yüksek seviyelerdedir.  Beraberinde 30 Kasım’da açıklanan GSYİH 3.Çeyrek yıllık verisi ise %3,9 düşüşle açıklandı. Eklemek gerekir ki bir önceki veri %7,7 idi. Türkiye içerisinde ekonomik hareketlerin hayli daraldığının bir göstergesidir.  Bu verilerle birlikte bugün TÜİK tarafından yayınlanan enflasyon verilerinde düşüş gerçekleşmesi de kaçınılmaz oldu. Bir önceki TÜFE verisi %85,51 iken bu ay %84,39 olarak açıklandı.

AMERİKA

27 Kasım haftasına FED üyesi William’ın konuşmasıyla başlamış olduk. Basitçe faiz artırımlarına enflasyonda istenilen seviyeye gelene kadar devam edeceklerini ancak 2024’te faizi düşürmeye başlayabileceklerini söyledi. Aslında genel olarak her şeyin ilerleyen zamanlarda gelecek verilere bağlı olduğunu, kesin – salt kararların verilmemiş olduğunu da anlayabiliyoruz. Ardından FED Başkanı Powell’ın Brookings Enstitüsü’nde Çarşamba günü gerçekleştirdiği konuşmayı da inceleyecek olursak şu verilere erişebiliriz; enflasyonun hala gereğinden fazla yüksek olduğu ve bu durumun bütçeleri zorladığı, maaş çeklerinin satın alma gücünü düşürmeye devam ettiğini ve bu durumun özellikle temel ihtiyaçların yüksek maliyetini en az karşılayabilenler için en büyük zararı vermekte olduğunu söyledi. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisi ise beklenenden kuvvetli geldi ki bu aslında ekonomi yavaşlatılmak istenen bir durum değil. Artan taleple birlikte arzı da dengelemek gerektiği için, asgari ücrette gerekli olan artışları yapmak enflasyonu indirmek için doğru bir yol olamıyor. Bu bakıma biraz kötüye gidebilmek, Amerikan ekonomisi için iyi olan şey.  Bu bağlamda faiz artırımlarına devam edileceğini anlayabiliyoruz. Toplam talepteki büyümeyi yavaşlatmak için politika duruşlarını sıkılaştırdıklarını, zamanla azalan talebin arzla dengeyi sağlayarak fiyat istikrarının sağlanabileceğini öngörmekteler. Bu zamana kadar uyguladıkları sıkı politika ve yavaş büyümeye rağmen enflasyonu yavaşlatmada net bir gelişme gözlemlenemediğini eklemiştir.  Konuşmanın devamında ise iş gücüne değinerek büyüme hızının pandemi vaktinden bile daha fazla olduğunu ve düşürülmesi gerektiğini belirtmiştir. Powell’ın konuşması içerisinde direkt alınması gereken iki yer olduğunu düşünüyorum ‘açık olmak gerekirse güçlü ücret artışı iyi bir şeydir ancak ücret artışının sürdürülebilir olması için %2 enflasyonla uyumlu olması gerekiyor’ ve ‘ekonomik aktivitedeki büyüme, uzun vadeli eğiliminin oldukça altına yavaşladı ve bunun sürdürülmesi gerekiyor’. Bu iki cümle aslında FED’in uzun vadede neyi amaçladığını gösterebiliyor.

Piyasalar açısından bakacak olursak karşımıza çıkan veriler bir süre ‘yumuşak’ bir resesyon yaşanacağını gösteriyor.  Bu durumu bize tahvil piyasası gösteriyor aslında. Yükselen fiyatlar, yatırımcıları sonunda alacakları ödemelerdeki satın alma gücü kaybını telafi etmek için daha fazla uzun vadeli getiri talep etmeye sevk ettiğinden, normalde yüksek enflasyon yukarı doğru eğimli bir eğriye yol açar. Ancak yatırımcılar, daha sıkı Fed politikasının bir sonucu olarak bir durgunluğun gelecekte enflasyonu yakın vadede olduğundan daha düşük hale getireceğini beklediğinde getiri eğrileri tersine dönebilir. Bu bağlantı, tersine çevrilmiş bir verim eğrisini, 2007’de başlayana benzer, yaklaşmakta olan ekonomik çöküşlerin güvenilir bir göstergesi haline getirdi. Buna benzer bir durum şu anda 2 ve 10 senelik tahviller arasında yaşanmaktadır.

AVRUPA

30 Kasım’da Powell’ın konuşması ne kadar merakla bekleniyorsa Lagarde’ın konuşmaları için de aynı ehemmiyet devam ediyor haliyle. 28’inde Lagarde’ın Avrupa Parlamentosu Ekonomi ve Para Komitesi’nde gerçekleştirdiği konuşmada özellikle yüksek enerji maliyetlerinin enflasyonun en büyük etkeni olduğunu, savaşın da etkisiyle büyümenin hızla düştüğünü, insanların reel gelirlerini düşürüp şirketler için maliyetleri artırarak, yüksek enflasyonun harcamaları ve üretimi beraberinde azalttığını ekledi. Konuşmanın devamında ise maliye politikasının hedeflenen, ‘kişiye özel hazırlanmış’ ve geçici olması gerektiğini belirtti. Konuşmasını ise şu cümlelerini yineleyerek bitirdi ‘enflasyonu orta vadeli hedefimize indirmeye ve bunun için gerekli önlemleri almaya kararlıyız. Enflasyonu %2 olan  orta vadeli hedefimize zamanında geri dönmesini sağlamak için gereken seviyeler için daha fazla faiz artırmayı bekliyoruz.’

AMB Komite üyesi Isabel Shcnabel’in de Kasım 29’da gerçekleştirdiği sunumda özellikle savaşın negatif etkisinden, enerji fiyatlarının yükselmesinden ve özellikle dar gelirli kesimin bilhassa en çok etkilenen kesim olduğuna değiniliyor. AB’nin enflasyonu düşürmek için kullandığı araçlardan biri de ‘Quantitative Tightening’ yani bilanço daraltmak oldu. Yayınlanan istatistik verilerinde ise kademeli olarak üçüncü çeyrekte Euro bölgesi sigorta şirketlerinin toplam aktifleri EUR 8,475bn’den EUR8,266bn’ye düşmüş durumda.  Borçlanma senetlerinde ise yine EUR3,022bn’den EUR2,878’e düşüş gerçekleştirilerek daralma politikasının uygulanmış olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu verilerle birlikte 30 Kasım’da yayınlanan Euro bölgesinde TÜFE verisi yıllık olarak Kasım ayında %10,6’dan %10,0’a düşüş gerçekleşmiş oldu. Aylık veride ise %1,5’ten -%0,1 ile düşüş yaşandı. 1,5 senenin sonunda Euro bölgesinde yavaşlamaya gidildiğini görebilmek ümit verici olmakla beraber uygulanan politikalarda doğru karar verildiğini ve düşüşle açıklanan verilerden sonra istenilen enflasyon seviyesine gelene kadar faiz artırımı ve QT gibi uygulamaların devam edeceğini göreceğiz.

Perşembe günü yayınlanan işsizlik oranının ekonomideki büyümeyi yavaşlatarak enflasyonu düşürmeye çabalarken düşük açıklanması ise beklenen bir sonuç değildi. Ancak Cuma günü açıklanan hem yıllık hem de aylık bazda ÜFE’de düşüşlerin açıklanması ise ümit verici oldu.

Aynı zamanda Brüksel’de görüşmeleri gerçekleştirilen Rus petrolüne karşı uygulanmak istenen tavan fiyat anlaşmasında ise USD60’a ‘tamam’ denmeye çalışılıyor. Ancak AB diplomatları, Rusya’nın AB’ye deniz yoluyla petrol sevkiyatına yönelik bir yasağın yürürlüğe gireceği son tarih olan 5 Aralık’tan önce, Moskova’nın gelirini kısmaya özellikle hevesli olan Polonya’nın zorlu görüşmelerde ana blok olduğunu söyledi. İstedikleri, Rusya’yı daha da cezalandıracak bir pozisyona sokan fiyatta anlaşabilmek. Görüşmedeki diğer üye ülkelerin USD30’a inmesi gerektiği dahi konuşulmuş durumda ancak böyle bir fiyatlandırma Rusya’nın ham petrol arzını geri çekmeye de itebileceğinden çekingen bir yaklaşım içeriyor.

OPEC’in 4 Aralık Pazar günü yaptığı görüşmede bir önceki politika olan günlük 2 milyon varil kısıtlanmasına devam etme kararı alındı ve aynı zamanda Avrupa’da tarafından varil fiyatı USD60 olarak fikir birliği sağlandı. Bu kararlarla birlikte petrol fiyatlarında yukarı yönlü hareket gerçekleşti. Avrupa tarafından Rus petrolüne karşı uygulanan yaptırımlar da bugün itibarıyla yürürlüğe giriyor. Bu sırada Çin’in açılmaya gitmesiyle fiyatların da düşmesinin beklenmesi, fiyatlandırmalarda karışık bir ortam yaratmakta petrol üzerinde.

Arşiv

MetaTrader 5 uygulaması, tüm cihazlarınız için ücretsiz

HEMEN İNDİR

Düşük fiyat farkı (spread) ve gecelik faizle (swap) işlem yapın

Manipüle edilemeyen, derinlikli bir piyasada anlık yatırım yapın

Kaldıraçlı işlem ve hedging'le döviz/sektör riskini sigortalayın

Hemen Türkiye’nin Forex Şirketi’nde yatırıma başlayın