ABD Merkez Bankası’nın (Fed) iki gün süren toplantısı dün sona erdi. Toplantı ardından yayımlanan karar metninde, banka piyasa beklentilerine paralel faiz koridorunda değişikliğe gitmedi ve yüzde 5,25-5,50 aralığında korudu. Banka komite üyeleri faiz oranını değiştirmeme kararını oybirliğiyle aldı. Metinde, istihdam artışlarının hala güçlü ve enflasyonun yüksek seviyelerde olduğu belirtilerek, merkez bankasının enflasyonu ilerleyen döneminde hedefine getirmek için uygun olabilecek ek politika sıkılaştırmasının kapsamını değerlendirmeye devam ettiği ifade ediliyor. Metinde, ülke ekonomisinde ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte güçlü bir hızda genişledi belirtiliyor. Düzenlenen basın toplantısında, Fed Başkanı Jerome Powell, yaptığı açıklamada, komite üyelerinin enflasyonu kontrol altına almak için yeterli düzeyde kısıtlayıcı bir duruş sergilediğinden emin olmadıklarını ifade ederken, enflasyonun yüzde 2’ye yakınsaması yada dezenflasyon sürecinin devam etmesi için para politikasında kısıtlayıcı yaklaşımının devam edeceğini vurguladı. Başkan, komite üyelerinin faizlerin ne zaman düşmeye başlayacağını tartışmadıklarını ifade ederken, üyelerin faizlerin mevcut durumda daha da artırılıp artırılmaması konusunda odaklandıklarını belirtti. Başkan, ilerleyen dönemde faizlerin gelişimine yönelik komite üyelerinin alacakları kararlarda, veri odaklı yaklaşımının devam edeceğini belirtti.
Grafik-1: Fed Faiz Koridoru (%)
Grafik-2: Fed Bilançosu (Trilyon Dolar)
Grafik-3: ABD Reel Faizler ve Fed Faiz Koridoru Üst Bandı (%)
Grafik-4: ABD Finansal Koşullar Endeksi
Değerlendirme:
Dün sona eren, Fed toplantısı ardından yayımlanan karar metni ve düzenlenen basın sunumunda Başkan Powell’ın açıklamalarının, küresel piyasa oyuncuları tarafında finansal enstrüman fiyatlamaları açısından kısa vadede risk alma iştahında yaşanan artış ile birlikte güvercin olarak algılandığı söylenebilir. Fakat büyük resme bakıldığında, birçok yerel Fed başkanının daha önce yaptığı açıklamalarda, tahvil piyasasında getirileri bacağında son dönemde oluşan anomaliden rahatsızlıklarını dile getirdiklerini görmüştük. Fed politika yapıcıları, tahvil getirilerinde yaşanan yüksek oynaklık nedeniyle faiz argümanına dokunmadığını tahmin ediyoruz. Özellikle, Powell’ın açıklamalarında yükselen tahvil getirilerin bir süre sonra finansal koşullarda sıkılığı da destek verebileceğine yönelik bir beklentinin olduğunu görmekteyiz. Diğer önemli bir hususta, bundan sonraki süreçte bankanın, son dönemde tahvil piyasasında ki yüksek oynaklığa karşı ABD Hazine Bakanlığı’nın atacağı adımları görmek istyebilir. ABD ekonomisine yönelik ekonomik aktivitede güçlenmenin devam etmesi, istihdam piyasasında herhangi bir bozulmanın görülmemesi ve enflasyonun hala bankanın hedefinin üzerinde seyretmesi, sıkılaşma döngüsüne destek vermeye devam ederken, son dönemde, Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler ve artan belirsizlikler, bankanın bekle-gör politikasını sürdürmesine neden olabileceği kanaatindeyiz. Özellikle, son dönemde artan jeopolitik riskler ve belirsizlikler nedeniyle bankanın veri setine bağlı olarak daha temkinli davranarak, bekle-gör politikasına devam etmesinin finansal enstrüman fiyatlamaları açısından kısa vadede “güvercin tonda” olumlu olarak algılandığı görülüyor. Fakat, açıklamalarında ihtiyaç duyulması halinde bankanın ilave sıkılaşmaya gitme olasılığının masada olmaya devam ettiği uyarısı, bankanın kullandığı iletişim dili açısından “şahin tondan” tam olarak vazgeçilmediğini gösteriyor. Bundan sonraki süreçte banka açısından ekonomik aktiviteyi etkileyecek gelişmeler ve açıklanacak olan verilerin gelişiminin önem derecesinin daha da arttığı söylenebilir. Banka’nın planlı takvime göre bir sonraki toplantısı 12-13 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
