Büyük bir değişim ve dönüşüm süreci içerisinde yol almaya devam ediyoruz. Koronavirüs hayatımıza girdiğinden beri hem yeşil ekonomiye geçişin hızlanmasıyla birlikte değerli metallere olan talebin artması, hem de kuraklık ve iklim krizi sebebiyle tarımsal emtialara olan talebin bir hayli artması, buna karşılık olarak ise emtiaların tamamında arz sıkıntısının yaşanmasıyla birlikte 2020 yılından bu yana fiyatlar rekor üstüne rekor kırdı. Emtia fiyatlarındaki bu artış ‘’yeniden bir super döngü içerisinde miyiz?’’ sorularını da beraberinde getirdi. Eğer 2002-2008 yılları arasındaki gibi bir super döngü içerisindeysek, ralli daha yeni başlıyor olabilir. Özellikle döngülerin uzun vadeli olduğu ve zamana yayıldığını düşünürsek 2021 yılı emtia rallisi için kritik bir dönüm noktası olabilir. Neredeyse insanlığın tarım ile tanıştığı ilk yıllardan beri temel besin maddesi olarak kullandığı buğday fiyatlarını gelin birlikte mercek altına alalım.
Daha yakın vadede buğday fiyatının 693 seviyesinde ikili tepe yapmasının ardından 592 seviyesinden geçen yükseliş trendinden kuvvet bulduğunu ve sonrasında düşüş kanalını kırarak hızlı bir yükseliş eğilimine girdiğini görüyoruz. 660 seviyesini aşmaya çalışan fiyat, yakın vadede bu seviyeyi aşması halinde sırasıyla 670 ve 693 seviyelerini test edebilir. Tersi durumda 645 ve 625 seviyelerini destek olarak takip edeceğiz.
Önümüzdeki süreçte salgının iyileşme hızı, küresel ısınma ve kuraklık konusunda ülkelerin atacağı adımlar ve tüm bunlara bağlı olarak pandemi sonrası dönemin getirdiği yeniliklerin ABD tahvil fiyatlarına, dolara ve diğer güçlü ekonomilerin para birimlerine olan etkisine göre küresel emtia fiyatlarını tahlil etmek daha sağlıklı olacaktır.
